Doçentlik Davaları ve Hukuki Süreçler

Doçentlik Davaları ve Hukuki Süreçler

Doçentlik Davaları ve Hukuki Süreçler

Bu makalemizde doçentlik başvurusunda bulunan adayların karşılarına çıkabilecek hukuki problemler ve bu hukuki problemlerin idari yargı alanında nasıl çözümlenebileceğine dair detaylı anlatımlarda bulunacağız. Detaylı bilgi almak için büromuzla iletişime geçebilirsiniz.

Doçentlik Davaları Nedir? Hukuki Temeller ve Kapsam

Doçentlik davaları, doçentlik başvurusunda bulunan adayların başvurularının incelenmesi sonrasında karşılarına çıkabilecek muhtemel kararlara karşı açılabilecek davaları tanımlamaktadır.

Doçentlik Süreci İptal Davaları

Doçentlik davalarının temelini 2577 sayılı İdari Yargılama Usülü Kanununun 2/1-a maddesinde yer alan iptal davaları oluşturmaktadır. Bu noktada doçentlik başvurularında başvurunun iptali sonucu alan adayların açması gereken dava türünü iptal davaları oluşturmaktadır. Açılacak iptal davaları ile adaylar başvurularına ilişkin Üniversitelerarası Kurul tarafından verilen iptal kararlarını dava konusu etmektedir. Dava sonucunda sürecin olumlu sonuçlanmasıyla birlikte başvurulara ilişkin verilen iptal kararı ortadan kalkmakta ve başvuru süreci kaldığı yerden devam etmektedir. Dava sürecinin olumlu sonuçlanması için uzman bir hukukçudan hukuki destek almakta fayda bulunmaktadır. Bu noktada Güven Hukuk Ve Danışmanlık Bürosu olarak doçentlik davalarında gereken hukuki desteği alanda uzman profesyonel hukukçularımızla birlikte adayların istifadelerine sunmaktayız.

Doçentlik Unvan Tarihinin Geriye Yürütülmesi Davası

Doçentlik davasının olumlu sonuçlanmasının ardından başvuru süreci kaldığı yerden devam eder. Bu sürecin tamamlanmasıyla birlikte, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından adaylara verilen doçentlik unvanı, komisyondan çıkan karar doğrultusunda yeni tarihli olarak verilir. Ancak, burada unvanın eski tarihli olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Yani, davaya konu olan hukuka aykırı karar nedeniyle uzayan süreç dikkate alınmamalı ve ünvan, dava süresince geçen zaman hesaba katılmadan, başvuru sürecinin ilk tamamlanması gerektiği tarih hesaplanarak verilmelidir. Buna rağmen uygulamada Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı hatalı bir şekilde hem dava süreci hem de başvuru sürecinin tamamlanmasının ardından, gecikmeli olarak yeni tarihli unvan düzenlenmektedir. Yeni tarihli olarak verilen ünvanın eski tarihli olarak verilmesi gerekliliği dolayısıyla bu işleme ilişkin de iptal davası açma imkânı bulunmaktadır.

Yapılan idari başvuru sonucu alınacak ret kararıyla birlikte adaylar idari yargıda ayrı bir iptal davası açabilmektedir. Ünvanın eski tarihli olarak düzenlenmesi adayların profesör ünvanı alabilmesi için gereken şartları sağlamasında büyük bir öneme sahiptir. Bu noktada adayların bu süreci de tekemmül ettirmelerinde fayda bulunmaktadır. Bu nedenle bu sürecin de olumlu sonuçlanması için uzman bir hukukçudan hukuki destek almakta fayda bulunmaktadır. Bu noktada Güven Hukuk Ve Danışmanlık Bürosu olarak doçentlik davalarında gereken hukuki desteği alanda uzman profesyonel hukukçularımızla birlikte adayların istifadelerine sunmaktayız.

Doçentlik Tazminat Davaları

İptal davasının olumlu sonuçlanması ile Üniversitelerarası Kurul Başkanlığının hatalı ve hukuka aykırı kararı nedeniyle adayların uğramış oldukları zararın tazmini için de süreç sonunda ayrı bir tazminat davası açma olanağı bulunmaktadır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usülü Kanununun 2/1-b maddesi açılacak olan tazminat davasının temelini oluşturmaktadır. Bu noktada açılacak tazminat davasında zararın net ve doğru hesaplanması davanın kazanılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bu tür hesaplamalardaki teknik detaylar da davanın seyrini büyük oranda etkilemektedir. Bu nedenle açılacak tazminat davasında da uzman bir hukukçudan istifade etmekte fayda bulunmaktadır.

Doçentlik Başvuru Sürecinde Karşılaşılan Hukuki Problemler

Doçentlik başvurularında adayların başvuruları üç aşamalı bir incelemeden geçirilmektedir. İlk aşama olan etik inceleme aşamasında adayların çalışmaları etik yönden incelenmektedir. Etik inceleme aşamasına ilişkin makalemizde bu aşamaya ilişkin sorularınıza yönelik detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. İkinci aşama asgari başvuru şartlarının değerlendirilmesi aşamasıdır. Bu aşamada adayların çalışmaları ilgili dönem ve başvurulan alandaki başvuru şartları açısından değerlendirilir ve asgari şartların sağlanıp sağlanmadığı yönünde bir karar verilir. Son aşama olan eser inceleme aşamasında adayların eserlerinin alana ilişkin yeterliliklerinin incelenmesi suretiyle başarılı veya başarısız yönde karar verilmesi aşamasıdır. Tüm bu aşamalarda verilebilecek iptal kararlarına karşı idari yargıda dava açmak mümkündür.

Doçentlik Başvurusunda İptal Davası Süreci

Aşağıda doçentlik sürecinde açılabilecek davalar detaylıca izah edilmektedir.

Etik İhlal Kararına Yönelik Açılacak Davalar

İlk aşama olan etik inceleme aşamasında önceki makalelerimizde süreci detaylıca aktardığımızdan yeniden değinmemekteyiz. İlgili makaleye buradan ulaşabilirsiniz. Nihai olarak verilen karar adayın etik ihlal yaptığına yönelik olursa Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından adayın doçentlik başvurusu etik ihlal gerekçesiyle iptal edilir. İptal kararının adaya tebliğinden itibaren altmış günlük süre içerisinde idare mahkemeleri nezdinde iptal kararına karşı dava açılmalıdır. Başvurusu iptal edilen aday, müracaat dönemi esas alınmak suretiyle en erken izleyen üçüncü dönemde yeniden başvurabilir. Bu nedenle ciddi hak kayıplarının önüne geçilebilmesi için dava açmakta fayda bulunmaktadır. Açılacak davada dava dilekçesinin teknik yönden güçlü olması ve hukuki açıklamalarla emsal kararlar ışığında desteklenmesi dava sürecinin olumlu sonuçlanmasında büyük önem arz etmektedir. Bu noktada verilen iptal kararlarına karşı idari yargıda açılacak davalarda uzman hukukçulardan destek almakta fayda bulunmaktadır. Büromuzca talep edilmesi halinde gereken hukuki destek talep edenlerin istifadesine sunulacaktır.

Asgari Başvuru Şartlarının Sağlanmadığı Kararına Karşı Açılacak Davalar

İkinci aşama olan asgari inceleme aşamasında doçentlik başvuru dosyasını inceleyen jürinin adayın asgari başvuru şartlarını sağlamadığı yönündeki değerlendirme raporları doçentlik komisyonu tarafından incelenir.  Jüriler tarafından asgari başvuru şartlarını sağlamadığı tespit edilen adayın doçentlik başvurusu doçentlik komisyonu tarafından incelenecektir. Yapılan inceleme sonucunda adayın asgari başvuru şartlarını sağlamadığı yönünde tespit yapılırsa doçentlik komisyonu tarafından adayın başvurusu iptal edilir. Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından tesis edilen bu iptal işlemine karşı da idare mahkemeleri nezdinde dava açılması mümkündür. Kararın tebliğinden itibaren altmış gün içerisinde davanın açılması gerekmektedir.

Başarısız Kararına Karşı Açılacak Davalar

Doçentlik değerlendirme jürisi, hakkında bilimsel araştırma ve yayın etiği ihlali bulmadığı ve asgari başvuru şartlarını sağladığını tespit ettiği adayın akademik çalışmalarının niteliği ve bilim/sanat alanına katkısını esas almak suretiyle “başarılı” veya “başarısız” bulduğunu belirten ayrıntılı ve gerekçeli bir değerlendirme raporu hazırlar. Son aşama olan eser inceleme aşaması bu aşamada yer almaktadır. Beş üyeden oluşan jürilerde en az üç üyenin, üç üyeden oluşan jürilerde ise en az iki üyenin adayı başarılı bulması halinde aday başarılı sayılır. Belirtilen çoğunlukların sağlanamaması durumunda aday başarısız bulunur ve başvurusu iptal edilir. Jüri raporları tamamlandığında, değerlendirmeye esas alınan raporlar ve başvuru sonucu adaylara elektronik ortamda erişime açılır ve erişime açıldığı tarihi izleyen beşinci gün ilgililere tebliğ edilmiş sayılır. Başvurusu iptal edilen adaylar tebliğ tarihinden (DBS sisteminde kararın erişime açılma tarihini izleyen beşinci gün) itibaren altmış gün içerisinde idari yargıda dava açabilirler. Başarısız bulunan aday, jüri tarafından eksik bulunan eser ve faaliyetleri tamamlamak kaydıyla müracaat dönemi esas alınmak suretiyle en erken izleyen üçüncü dönemde yeniden başvurabilir. Bu noktada ciddi hak kayıplarına uğramamak adına başvurunun iptalini dava konusu yapmakta hukuki yarar bulunmaktadır. Tüm bu süreçlerde büromuzdaki uzman avukatlarımızca gerekli hukuki destek adayların istifadesine sunulmaktadır.

Doçentlik Ünvanının Geri Alınması: Hukuki Süreçler ve Yaptırımlar

Doçentlik ünvanının geri alınması istisnai bir yaptırım türüdür.

Bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırı eylemlerde bulunduğu tespit edilen kişiler hakkında ilgili mevzuat uyarınca gerekli disiplin işlemleri ile diğer idari, hukuki ve cezai işlemler yükseköğretim kurumu tarafından yapılır. Etiğe aykırı eyleme konu olan eserle daha önce akademik unvan elde edilmiş ise kişi hakkında yapılan işlemler sonucunda alınan etik ihlal kararı sebebiyle bu unvanın geri alınıp alınmayacağı hususu da ilgili yükseköğretim kurumu tarafından değerlendirilir. Doçentlik ünvanında ilgili yükseköğretim kurumu Üniversitelerarası Kurul olduğundan dolayı doçentlik ünvanının geri alınmasına yönelik yapılacak incelemede yetkili kurum ÜAK’tır. Yapılan inceleme sonucunda adayın ünvanının geri alınmasına karar verilebileceği gibi mevzuatta yer alan diğer cezai ve idari yaptırımlar da gündeme gelebilir.

Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından yapılacak incelemeler sonucu adaya verilen doçentlik ünvanının geri alınması vb. her türlü idari ve cezai yaptırım kararına karşı idari yargıda dava açılabilir. Ünvanın geri alınması gibi ciddi bir sonuç doğuracak yaptırımlara karşı kararın tebliğinden itibaren altmış gün içerisinde iptal davası açılması büyük önem taşımaktadır. Aksi durumda telafisi güç veya imkânsız zararların doğması muhtemeldir. Bu noktada büromuzda yer alan uzman avukatlarımız tarafından yargılama sürecinin her adımında gerekli olan hukuki yardım profesyonelce verilmektedir.

Doçentlik Davalarında Yargılama Nasıl Yürütülür, Ne zaman Karar Verilir?

Doçentlik davalarında yargılama süreci dava açılması gereken kararın tebliğ olunmasıyla birlikte başlamaktadır. Öncelikli olarak iptal davası açılacak karar detaylıca incelenmeli ve hukuki yönden olumlu etki edebilecek noktalar tespit edilmelidir. Bu noktada uzman hukukçular tarafından verilecek hukuki mütalaalar önem arz etmektedir. Açılacak iptal davalarında davacılar tarafından dava konusuyla ilgili olarak yapılacak teknik izahatlar önem arz etmekte ise de davanın kazanılmasında tek başına yeterli olmayacaktır. Yargılama sürecinde yargılamayı yapan mahkeme tarafından dikkate alınacak en önemli hususlar hukuki açıklamalar ile benzer konularda verilen emsal kararlardır.

Davacıların yapacakları teknik açıklamalar yalnızca yargılama sürecindeki bilirkişi raporuna etki etme potansiyeline sahiptir. Bu husus dışında yargı makamının farklı alanlarda uzmanlığı bulunmadığından dolayı yapılan teknik açıklamalar dışındaki hukuki açıklamalar ve emsal kararlar nihai kararın olumlu olmasında en önemli etken konumundadır. Sonuç olarak açılacak davada hazırlanacak dava dilekçesinin teknik açıklamalar doğrultusunda hukuki açıklamalar ve emsal kararlar birlikteliğinde hazırlanması davanın seyri açısından büyük öneme sahiptir.

Doçentlik Davalarında Yürütmenin Durdurulması

Doçentlik davalarında dava konusu yapılan idari işlemlerin durdurulmaması halinde ilgili işlemin telafisi güç veya imkânsız zararlara neden olması muhtemeldir. Bu noktada bu tür kayıpların önüne geçilebilmesi için açılacak davaların 2577 sayılı İYUK madde 27 kapsamında Yürütmenin Durdurulması talepli açılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Yürütmenin durdurulması talepli davalarda takribi olarak 4 5 ay içerisinde bir karar alınması muhtemeldir. Yürütmenin durdurulması talep edilmeyen davalarda ise bu süre 12 15 ayı bulabilmektedir. Yürütmenin durdurulması talepli davalarda gereken şartların mevcut olduğunu gerekçeli olarak açıklamak gerekmektedir. Bu noktada yürütmenin durdurulması şartlarını değerlendirmesi ve gerekçelendirmesi açısından uzman bir avukatla çalışılması gerekmektedir.

Doçentlik Dava Süreci Nasıl İlerler?

Davanın açılmasının ardından dava sürecinde dava dilekçesi, savunma dilekçesi, savunmaya cevap dilekçesi ile ikinci savunma dilekçesinin sunulmasıyla dilekçeler aşaması sona erer. Açılan dava duruşma talepli açılmış ise bu aşamaların tamamlanmasının ardından görülecek duruşmadan sonra yerel mahkemece karar verilir. Verilen karara göre haksız bulunan taraf kararı yeniden incelemesi için bir üst yargı mercii olan istinaf mahkemesine götürebilir. İstinaf mahkemesince verilen karar ile dosya kesinleşecektir.

Doçentlik Davalarında Bilirkişi İncelemesi

2577 sayılı İYUK 31.maddesinde idari yargıda görülen davalarda bilirkişi incelemesi yaptırılması gereken hususlarda 6100 sayılı HMK hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiştir. 6100 sayılı HMK m. 266 uyarınca da doçentlik davalarında dava konusunun özel veya teknik bilgi gerektirmesi dolayısıyla dava sürecinde bilirkişi incelemesi yoluna gidilebilir. Bu noktada mahkeme tarafından uygun görülmesi durumunda Üniversitelerarası Kurul Başkanlığından davacının bilim alanıyla uyumlu profesörlerin yer aldığı bir bilirkişi listesi sunması istenilmektedir. Sunulan bilirkişiler arasından üç adet bilirkişi heyeti belirlenmekte olup bu bilirkişilerden davaya ilişkin teknik kısımlar yönünden rapor düzenlemesi istenir.

Bilirkişilerin Raporu Sunma Süresi

Düzenlenecek rapor için bilirkişilere 30 günlük süre verilmektedir. Bu süre içerisinde bilirkişilerin raporu düzenleyerek mahkemeye sunması beklenmektedir. Özel durumlarda bu sürenin arttırılmasına karar verilebilir.

Bilirkişi Raporlarının Karara Etkisi

Bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor doçentlik davalarında verilecek kararlarda önem arz etmekte ise de tek başına yeterli olmamaktadır. Nihayetinde kararı verecek mercii olan mahkeme hukukçulardan oluşmaktadır ve bu hukukçular da dava sürecindeki hukuki açıklamalar ile sunulan emsal kararları dikkate alarak karar vermektedir. Bu nedenle dava sürecinde davacının davaya ilişkin teknik açıklamaları ile uzman hukukçuların hukuki mütalaaları ile emsal kararların topluca dava dosyasına sunulması davanın kazanılmasında önemli bir etkiye sahip olacaktır. Bu noktada dava sürecinin uzman hukukçularla birlikte yürütülmesinde fayda bulunmaktadır.

Doçentlik Davalarında Yargı Kararlarının Etkisi Ve Sonuçları

Doçentlik davalarında yargı kararları sürecin ilerlemesinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Doçentlik başvurusunun iptaline karşı açılan davalarda verilecek Yürütmenin Durdurulması kararı veya İptal kararının 2577 sayılı İYUK 28.maddesine göre 30 gün içerisinde uygulanması zorunluluk arz etmektedir. Nitekim davacılar lehine verilen kararların 30 gün içerisinde uygulamaya geçirildiği görülmektedir. Doçentlik davalarında kararın geç uygulanması veya uygulanmaması nedeniyle kişilerin uğradığı zarardan davalı kurum olan Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı doğrudan sorumlu olacaktır.

Etik İhlal Kararına Karşı Açılacak İptal Davaları

Etik ihlal nedeniyle doçentlik başvurusu iptal edilen adayların açtıkları davada olumlu karar verilmesiyle birlikte süreç etik ihlal yokmuşçasına kaldığı yerden devam edecektir. Bu noktada etik ihlalin yokluğu yargı kararıyla ortaya konulduğu için adayın başvurusu asgari ve eser inceleme yönünden incelemeye alınacak ve bu yönlerden de başarılı bulunan aday ünvanını alacaktır.

Asgari Başvuru Şartlarının Sağlanmadığı Kararına Karşı Açılacak İptal Davaları

Asgari başvuru şartlarının sağlanmadığı gerekçesiyle başvurusu iptal edilen adayın açtığı davada davacı lehine karar verilmesi durumunda yine süreç kaldığı yerden devam edecektir. Bu karar sonrasında adayın asgari başvuru şartlarını sağladığı kabul edilecek ve adayın başvurusu son aşama olan eser inceleme aşamasında değerlendirilerek nihai olarak başarılı veya başarısız yönünde karar verilecektir.

Eser İncelemede Başarısız Bulunarak Başvurusu İptal Edilen Adayların İlgili Karara Karşı Açacakları İptal Davaları

Eser inceleme aşamasında başarısız olduğu gerekçesiyle doçentlik başvurusu iptal edilen adayın açtığı davanın davacı lehine sonuçlanmasıyla birlikte aday hakkında doğrudan doçentlik belgesinin düzenlenmesi gerekmektedir. Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından eser inceleme aşamasında açılan davalarda davacı lehine karar verilmesi durumunda geçici doçentlik belgesi düzenlenmekte olup davanın kesinleşmesiyle birlikte normal doçentlik belgesi adaylara verilmektedir. Süreç bu şekilde tamamlanmaktadır.

Doçentlik Unvan Tarihinin Geriye Yürütülmesi Davası

Doçentlik başvurusunun hukuka aykırı olarak iptal edildiği mahkeme kararıyla tespit edilen adayların doçentlik belgesinin önceki tarihli olarak düzenlenmesi gerektiğine yönelik açılacak davalar da önemli bir yer tutmaktadır. Bu noktada açılacak davalarla doçentlik belgesinin eski tarihli düzenlenmesi sağlanmakta olup doçentlik sonrası süreçlerde kişilerin hak kaybına uğraması önlenmiş olacaktır.

Uğranılan Zararın Tazmini Davası

Doçentlik başvurusunun hukuka aykırı olarak iptal edildiği mahkeme kararıyla tespit edilen adayların dava süreçleri sonunda açacakları maddi manevi tazminat davaları da adayların zararlarının giderimi açısından önem arz etmektedir.

Güven Hukuk Ve Danışmanlık Bürosu Olarak Verilen Hukuki Hizmetler

Güven Hukuk Ve Danışmanlık Bürosu olarak doçentlik davalarında yukarıda yer verilen tüm dava süreçlerinde doçent adaylarına hukuki desteğimizi sunmaktayız. Büromuzla iletişime geçilmesi durumunda davalara ilişkin detaylı bilgilendirme ve danışmanlık verilecek olup, ayrıca dava sürecini bizle takip etmek isteyen adayların dava süreçlerini profesyonelce yönetmekteyiz. Doçentlik davalarında doçent adaylarınca talep edilen hukuki danışmanlık uzman avukatlarımızca adayların istifadelerine sunulmaktadır. Detaylı bilgi için iletişime geçiniz.